Many are called, but few are chosen.
A great many do not understand this.
He saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
There are many beautiful parks in London.
- Londra'da birçok güzel park vardır.
The common language of many Asians is English.
- Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
Tom has been shot multiple times.
- Tom birçok kez vuruldu.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
I've done that numerous of times.
- Onu birçok kez yaptım.
There are numerous theories about the origin of life.
- Hayatın kökeniyle ilgili birçok teori var.
Lots of girls like Tom.
- Birçok kız Tom'u sever.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
The fight resulted in several arrests.
- Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
I have quite a few friends who speak French well.
- Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var.
Quite a few people have two cars.
- Birçok insanın iki arabası var.
On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience.
- Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
This room is used for various purposes.
- Bu oda birçok amaçla kullanılır.
There are various ways of enduring the pain.
- Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
Not a few people live to be over eighty.
- Birçok insan seksen yıldan fazla yaşamaz.
They had to build bridges over the many streams.
- Birçok akarsu üzerinde köprü inşa etmek zorundaydılar.
Despite the many tragedies she has had in life, she remains to have the pureness of her heart.
- Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.
Lots of girls like Tom.
- Birçok kız Tom'u sever.
Lots of superstitions are still believed in.
- Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
- Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.
Quite a few people have two cars.
- Birçok insanın iki arabası var.