The question can only be interpreted a single way.
- Sorun sadece bir tek şekilde yorumlanabilir.
Will I be the only one going to the party?
- Bir tek ben mi partiye gideceğim?
There isn't a single cloud in the sky.
- Gökyüzünde tek bir bulut yok.
I don't have a single enemy.
- Benim tek bir düşmanım yok.
I'd like a single room.
- Tek kişilik bir oda istiyorum.
I'd like to have a single room with a bath for two nights.
- İki gece için banyolu tek kişilik bir oda istiyorum.