billig (veraltend)

listen to the pronunciation of billig (veraltend)
Englisch - Türkisch

Definition von billig (veraltend) im Englisch Türkisch wörterbuch

reasonable
{s} makul

Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu. - Tom was looking for place to eat that had reasonable prices.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

reasonable
mantıksal
reasonable
uygun
reasonable
{s} akılcı
reasonable
{s} akla yatkın
reasonable
reasonableness uygunluk
reasonable
haklı

Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü. - It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.

reasonable
münasebetli
reasonable
kabul edilebilir
reasonable
orta derecede
reasonable
düşünen
reasonable
akla uygun
reasonable
akıllı
reasonable
oldukça

Buradaki fiyatlar oldukça makul. - The prices here are quite reasonable.

O oldukça makul bir fiyat. - That's a fairly reasonable price.

reasonable
reasonably makul surette
reasonable
{s} orta derecede, çok da fena olmayan: You've a reasonable chance of being accepted by that
Deutsch - Englisch
within reason (postpositive)
reasonable