There's probably something subliminal about this album that makes me feel uncomfortable. - Muhtemelen bu albüm hakkında bilinçaltı bir şey var ve bu beni rahatsız ediyor.
Definition von bilinçaltı im Türkisch Türkisch wörterbuch
Bilinç dışı olmakla birlikte, dilendiği zaman kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi, şuuraltı, tahteşşuur
Bilinç dışı olmakla birlikte, dilendiği zaman kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi, şuuraltı, tahteşşuur: "Bilinçaltı bir baskı, belki de ilk kez su üstüne çıkıyordu."- Ç. Altan
(Osmanlı Dönemi) t. Psk: Şuur altı. Geçmişte yaşadığımız ve etkisi altında kaldığımız hâdiselerden şimdi hatırlayamadıklarımız, şu anda da varlığımızda meydana gelen hadiselerden bilgisine sahip olmadıklarımızın hepsi. İnsan şuurlu hareket ettiği gibi şuuraltı etkilerle de hareket eder. İnsan şuuraltının etkisiyle hareket ettiği zaman bu hareketini şuuruyla izah ederken bahane sebepler bulur. Ama bu sebepler hareketin mahiyetini izahtan uzak kalır