bilgisayarcı

listen to the pronunciation of bilgisayarcı
Türkisch - Englisch
computer programmer
computer seller; computer operator
seller of computers
computer expert
computer seller
bilgisayar
computer

This computer has a Pentium processor. - Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.

In Soviet Russia, the computer uses the user! - Sovyet Rusya'sında, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

bilgisayar
machine

Computers are complicated machines. - Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.

International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm. - Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır.

bilgisayar
word processor
bilgisayar
(Bilgisayar) computers

I don't know much about computers. - Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.

None of the computers can continue to run with a burnt card. - Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

bilgisayar
hardware system
bilgisayar
(Askeri) data computer
bilgisayar
minicomputer
bilgisayar
pc
bilgisayar
machine that computes
bilgisayar
machine that processes data
profesyonel bilgisayarcı
(Bilgisayar,Teknik) computer professional
Türkisch - Türkisch
Bilgisayar programcısı, yapımcısı veya mühendisi
Bilgisayar alım satımcısı
Bilgisayar
kompüter
bilgisayar
Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin, kompüter