Englisch - Türkisch
Definition von bezi̇ im Englisch Türkisch wörterbuch
- telis bezi
- Hessian cloth
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von bezi̇ im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Hukuk) Bol bol verme
- BEZİ'
- (Osmanlı Dönemi) Zarif
- BEZİ'
- (Osmanlı Dönemi) Uslu, akıllı, zarif çocuk
- er bezi
- Er beziya da testis, erkek üreme organlarından penisin her iki yanında yer alan yapılardır. Er bezlerinin testosteron hormonu salgılanması, spermlerin üretilmesi ve erkeklere özgü bazı fiziksel özelliklerin gelişmesi gibi görevleri vardır
- erkeklik bezi
- Er beziya da testis, erkek üreme organlarından penisin her iki yanında yer alan yapılardır. Er bezlerinin testosteron hormonu salgılanması, spermlerin üretilmesi ve erkeklere özgü bazı fiziksel özelliklerin gelişmesi gibi görevleri vardır
- Amerikan bezi
- bakınız: amerikan
- Japon bezi
- Japonya'da üretilen bir bez
- bal özü bezi
- Bitkilerin yaprak, yumurtalık ve erkek organlarının dibinde bulunan ve bal özü çıkaran bez
- baş bezi
- Mendil
- bombe bezi
- Ayakkabı sayalarının burun bölümlerine içten dikilen bir kumaş türü
- branda bezi
- Keten ve pamuk ipliğinden sık ve sağlam dokunmuş bez
- bulaşık bezi
- Bulaşıkları yıkamak için kullanılan bez
- böbrek üstü bezi
- Böbreklerin üstünde bulunan, hormon niteliğinde salgısı olan bez
- el bezi
- Kurulama ve temizleme işlerinde kullanılan bez
- er bezi
- Erkeklik hormonunu oluşturan erkek cinsiyet bezi, husye, haya, testis
- etek bezi
- Kundak çocuklarının belden aşağısına sarılan bez
- iç salgı bezi
- Salgısı bir boşaltım kanalı yerine doğrudan doğruya kana karışan bez
- kalkan bezi
- Gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, salgısını kana veren, çok damarlı, önemli bir bez, tiroit
- kaput bezi
- Pamuktan düz dokuma, Amerikan bezi
- kulak altı bezi
- Kulağın yakınında bulunan tükürük bezlerinin en büyüğü
- meme bezi
- Memenin süt salgılayan dokusu
- namaz bezi
- Başa örtülen bir tür örtü
- namaz bezi
- Namaz örtüsü
- pamuk bezi
- Pamuktan dokunan bez
- paratiroit bezi
- Tiroit bezinin yanında yer alan, kandaki kalsiyum düzeyinin normalde tutulmasını denetleyen hormonu salgılayan bez
- sofra bezi
- Sofranın altına serilen yaygı
- taharet bezi
- Taharetten sonra kullanılan küçük kurulama bezi
- ter bezi
- Derinin içinde bulunan ve ter salgılayan bez
- toz bezi
- Toz almakta kullanılan bez
- yağ bezi
- Yağ bezleri
- yelken bezi
- Yelken yapmaya yarar kalın bez
- çadır bezi
- Pamuk veya ketenden dokunmuş kalın, sık bir tür bez
- çocuk bezi
- Bebeklerin altına bağlanan bez
- ütü bezi
- Ütülenen şey üzerine serilen, nemli veya kuru olarak kullanılan ince pamuklu bez
- Şile bezi
- Gecelik, gömlek, peçete yapımında kullanılan, bir tür ince, yıkanabilir pamuklu kumaş
- Şile bezi
- Bu kumaştan yapılmış olan
- şeytan bezi
- Erkek elbisesi yapımında kullanılan kadife dokunuşlu bir tür pamuk kumaş
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Englisch
Definition von bezi̇ im Türkisch Englisch wörterbuch
- temizleme bezi
- swab
- bezi
- gland
There's something wrong with her thyroid gland.
-Onun tiroid bezinde bir sorun var.
Hypophysitis is an inflammation of the pituitary gland.
-Hipofizit, hipofiz bezinin bir enflamasyonudur.
- bebek bezi
- napkin
- bebek bezi
- nappy
- bebek bezi
- didy
- bebek bezi
- nappy, napkin, diaper
- bebek bezi isiliği
- diaper rash
- beyin altı bezi
- (Arılık) post-cerebral gland
- beyin altı bezi
- (Arılık) thoracic gland
- bezi değişmiş (bebek)
- diapered
- hasta bezi
- Underpad
- endokrin bezi
- (Tıp) endocrine gland
- epifiz bezi
- (Tıp) pineal body
- hipofiz bezi
- (Tıp) hypophysis
Hypophysitis is an inflammation of the hypophysis.
-Hipofizit, hipofiz bezinin bir enflamasyonudur.
- hipofiz bezi
- (Tıp) pituitary body
- hipofiz bezi
- (Tıp) pituitary
- irtibat bezi
- (Askeri) code panel
- kalkan bezi
- (Anatomi,Tıp) thyroid
- keten bezi
- canvas
- keten bezi
- linen
- kırk tarakta bezi olmak
- (deyim) have many irons in the fire
- lenf bezi
- (Tıp) lymphatic
- lenf bezi
- (Tıp) ganglion
- lenf bezi iltihabı
- (Tıp) adenitis
- lenf bezi iltihabı
- (Tıp) lymphadenitis
- pamuk (bezi)
- cotton
- silme bezi
- mop
- temizlik bezi
- rag
- tiroit bezi iltihabı
- (Tıp) thyroiditis
- toz bezi
- torchon
- yelken bezi
- duck
- yelken bezi
- (Askeri) sail-cloth
- er bezi
- Testicle
- erkeklik bezi
- Testicle
- eyer bezi
- saddle cloth
- salgı bezi
- gland
- sargı bezi
- bandage
- amerikan bezi
- American cloth
- astar bezi
- printer's felt, printer's blanket, print back cloth
- atlama bezi
- safety sheet
- aşai rabbani sofrası bezi
- altar cloth
- baskı mumlu bezi
- tympan
- bayrak bezi
- bunting
- baş bezi
- head scarf
- bin tarakta bezi olmak
- to have many projects going at once
- branda bezi
- canvas
- branda bezi
- duck
- bulaşık bezi
- swab
- bulaşık bezi
- swob
- bulaşık bezi
- dishcloth, dishrag
- bulaşık bezi
- dishcloth
Tom wiped the glass with a dishcloth.
-Tom bardağı bir bulaşık beziyle sildi.
- böbreküstü bezi
- anat . adrenal gland
- böbreküstü bezi
- suprarenal
- böbreküstü bezi
- adrenal gland
- böbreküstü bezi ile ilgili
- adrenal
- böbreküstü bezi zarı
- cortex
- cam bezi
- glass cloth
- cila bezi
- rubbing cloth
- cilt bezi
- leatherette
- cilt bezi
- cloth
- cinsiyet bezi ile ilgili
- (Tıp) gonadal
- dekatir bezi
- decatazing cloth
- devetüyü rengi çin bezi
- nankin
- devetüyü rengi çin bezi
- nankeen
- eklenti bezi
- (Tıp) accessory gland
- el bezi
- hand towel
- el bezi
- washcloth
- elek bezi
- screen cloth
- endokrin bezi tümörleri
- (Tıp) endocrine gland neoplasms
- et bezi
- gland
- etek bezi a wrapping or swaddling
- for an infant's legs
- filtre bezi
- filter cloth
- gaz bezi
- gauze
- gaz bezi gauze
- (for bandaging)
- gözyaşı bezi
- lacrimal gland
- her tarakta bezi olmak
- have a lot on the ball
- her tarakta bezi olmak
- to have a finger in every pie
- hipofiz bezi
- pituitary gland
- hollanda bezi
- (Tekstil) holland cloth
- ipek bezi
- silk gland
- ipek gaz bezi
- bolting silk
- ipek gaz bezi
- silk gauze
- ipek gaze bezi
- (Tekstil) bolting silk
- ipek gaze bezi
- silk gauze, bolting silk
- itfaiye atlama bezi
- safety sheet
- karma bezi
- (Anatomi) mixed gland
- kasık bezi
- anat . inguinal gland
- kefen bezi
- cerecloth
- kefen bezi
- cerements
- kefen bezi
- cerement
- kenar bezi
- (Tekstil) selvedge cloth
- kendir bezi
- hessian
- kendir bezi
- (Tekstil) hempen cloth
- kendir bezi
- hemp cloth
- koku bezi
- (Arılık) scent gland
- kord bezi
- cord fabric
- kulak altı tükürük bezi
- parotid gland
- kulak altı tükürük bezi
- parotid
- kulakaltı bezi
- parotid gland
- kulakaltı bezi yangısı
- parotitis
- kundak bezi
- napkin
- kundak bezi cloth used
- for swaddling
- kurulama bezi
- dish towel
- kurulama bezi
- tea towel, tea cloth, dish towel
- kırk tarakta bezi olmak
- to have many irons in the fire
- kırk/her tarakta bezi olmak
- to have one's finger in many pies; to be involved in many different things
- lenf bezi
- lymph node
- lenf bezi
- adenoid
- lenf bezi
- lymphatic gland
- lenf bezi büyümesi
- adenoids
- lenf bezi drenajı
- (Tıp) lymph node drainage
- mavi bebek bezi hastalığı
- (Tıp) blue diaper syndrome
- meme bezi
- (Anatomi,Hayvan Bilim, Zooloji) mammary gland
- mukus bezi
- (Biyoloji) mucous gland
- mum bezi
- (Arılık) wax gland
- namaz bezi headscarf
- (worn by a woman while performing the namaz)
- o tarakta bezi olmamak
- not to be involved in that matter
- ovma bezi
- rubber
- ovma bezi
- rubbing cloth
- pamuk bezi
- cotton cloth
- pamuk bezi
- calico
- paratiorit bezi
- parathyroid
- paratiorit bezi
- parathyroid gland
- parlatma bezi
- crocus cloth
- paspas bezi
- swab
- paspas bezi
- swob
- pres bezi
- press cloth
- rektum bezi
- (Arılık) rectal gland
- sabun bezi
- washcloth
- sabun bezi
- flannel
- sabun bezi
- washrag
- sargı bezi
- jaconet
- sargı bezi
- gauze
- sargı bezi
- absorbent gauze
- sargı bezi
- roll bandage
- sofra bezi
- cloth spread under a dining table during a meal
- süzgeç bezi
- wire cloth
- süzme bezi
- filter cloth
- sıçrama bezi
- trampoline
Tom did some backflips on the trampoline.
-Tom sıçrama bezinde birkaç ters takla attı.
- tabak bezi
- dishcloth
- taharet bezi cloth
- (used to cleanse oneself, especially after urinating or defecating)
- tahta bezi
- floor cloth
- tahta bezi
- swab
- tahta bezi
- (a) cloth (used for cleaning the floor), floorcloth
- tahta bezi
- scrubbing cloth
- telsiz ve işaret bezi kısmı
- (Askeri) radio and panel section
- temizlik bezi
- swob
- temizlik bezi
- swab
- temizlik bezi
- rubber
- ter bezi
- (Anatomi) seat gland
- ter bezi
- sweat gland
- ter bezi
- perspiratory gland
- ter bezi
- 1. sweat gland, sudoriparous gland. 2. a cloth placed inside a child's clothing and next to his skin to absorb perspiration
- ter bezi
- (Anatomi) sudoriferous gland
- timüs bezi
- thymus gland
- tiroid bezi
- thyroid gland
There's something wrong with her thyroid gland.
-Onun tiroid bezinde bir sorun var.
- toz bezi
- dustcloth, dustrag
- toz bezi
- duster
- toz bezi
- dustcloth
- toz bezi
- dust cloth
- tükürük bezi
- anat . salivary gland
- yavru besini bezi
- (Arılık) pharyngeal gland
- yavru besleme bezi
- (Arılık) hypopharyngeal gland
- yelken bezi
- canvas
- yelken bezi
- sailcloth
- yelken bezi halkası
- (Tekstil) sailcloth ring
- yer bezi
- ground cloth
- zehir bezi
- (Arılık) poison gland
- zehir bezi
- (Arılık) acid gland
- zımpara bezi
- emery cloth
- zımpara bezi
- emery-cloth
- âdet bezi
- sanitary towel, sanitary pad
- çadır bezi
- canvas
- çadır bezi
- tent canvas
- çarşaf bezi
- sheeting
- çene altı bezi
- maxillary gland
- çiş bezi
- nappy
- çocuk bezi
- nappie
- çocuk bezi
- diaper
- çocuk bezi
- nappy, napkin, diaper
- çuval bezi
- sacking, hessian
- çuval bezi
- burlap
- çuval bezi
- sackcloth
- çuval bezi
- hessian
- çuval bezi
- sackcloth, sacking, burlap
- çuval bezi
- sacking
- çuval bezi
- bagging
- çuval bezi
- pack cloth
- çuval bezi
- gunny
- ütü bezi
- press cloth