bezen

listen to the pronunciation of bezen
Türkisch - Englisch
(an) ornament, (a) decoration
decoration, ornamentation
bez
{i} cloth

The girl made a doll out of a piece of cloth. - Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.

Mayuko wiped a table with a cloth. - Mayuko tabloyu bir bezle sildi.

bez
gland

There's something wrong with her thyroid gland. - Onun tiroid bezinde bir sorun var.

The adrenal glands secrete adrenalin. - Böbrek üstü bezleri adrenalin salgılar.

bez
rags
bez
{i} fabric
bez
(Otomotiv) shop towel
bez
materials
bez
linen
bez
fabric, cloth; dustcloth; gland
bez
swab
bez
giand
bez
material
Englisch - Englisch

Definition von bezen im Englisch Englisch wörterbuch

bez
The second tine of an antler's beam
Türkisch - Türkisch
Bezek, süs
Süs
Bez
çaput
Bez
(Osmanlı Dönemi) BEZE
bez
Pamuktan, düz dokuma
bez
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma: "Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar."- F. R. Atay
bez
Gelişigüzel kumaş parçası, çaput
bez
Bezden yapılmış
bez
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma
bez
Herhangi bir cins kumaş
bez
Bezden yapılmış. İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ
bez
Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
bez
İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ, gudde
bezen
Favoriten