Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
- We must not take anything for granted.
Onun projesi hibeler tarafından finanse edildi.
- His project was funded by grants.
Birkaç hibe mevcuttur.
- Several grants are available.
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
- Lincoln granted liberty to slaves.
Üniversite ona bir burs verdi.
- The college granted him a scholarship.
Tom her pazartesi onun bisikletini ödünç almama izin veriyor.
- Tom has been allowing me to borrow his bicycle every Monday.
Gitmene izin veriyorum.
- I'm allowing you to go.