Dylan owes Fletcher $30 from an unsuccessful bet.
The Rhine flows between France and Germany.
- The Rhine runs between France and Germany.
There isn't much difference between the two.
- There is not much difference between the two.
Onun üzerine bahis oynamazdım.
- I wouldn't bet on it.
Yerinde olsam o ata bahis oynamam.
- I wouldn't bet on that horse if I were you.
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
- Tom claims that he can taste the difference between these two brands of salt.
Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.
- Tom bet Mary that he could beat her at arm wrestling.
Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
- Do you want to bet on that?
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
- How much do you want to bet?
Bahis yapmak istiyor musunuz?
- Do you want to make a bet?
Mary bu gece gelmezse, Tom'un memnun olacağına bahse girerim.
- I bet Tom would be glad if Mary didn't come tonight.
Onun çıldıracağına bahse girerim.
- I bet he will get mad.