Tom endişeli görünüyor.
- Tom seems apprehensive.
Endişeli görünüyorsun.
- You seem apprehensive.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people who are afraid of spiders.
Korkan tek kişi sen değilsin.
- You're not the only one who's afraid.
Büyük köpekten korkmuşlar.
- They were afraid of the big dog.
O korkmuş hissetmeye başladı.
- He began to feel afraid.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
Hayvanlar ateşten korkar.
- Animals are afraid of fire.
Tom is anxious about his future.
- Tom ist besorgt über seine Zukunft.
She is very anxious about your health.
- Sie war sehr um deine Gesundheit besorgt.