beschuldigung

listen to the pronunciation of beschuldigung
Deutsch - Türkisch
en {bı'şuldigung} e suçlama
en. e. bı'şuldigung suçlama
[die] suçlama
itham
Englisch - Türkisch

Definition von beschuldigung im Englisch Türkisch wörterbuch

accusation
suçlama

Tom suçlamayı reddetti. - Tom denied the accusation.

Onun aleyhindeki suçlama nedir? - What's the accusation against him?

accusation
itham
charge
{i} suçlama

Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum. - I deny all those charges.

Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti. - Republican leaders denied the charge.

charge
şarj

Telefonumu şarj etmem gerekiyor. - I need to charge my mobile.

Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım. - I have to charge the battery of my car.

charge
{f} sorumlu tutmak
accusation
itham etme
charge
doyurmak
charge
kondurmak
charge
iş vermek
charge
memuriyet
charge
vergin
charge
saldırı

Tom saldırı ve darp ile suçlandı. - Tom has been charged with assault and battery.

Tom birinci derecen saldırı ile suçlandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. - Tom was charged with first degree assault and sentenced to 15 years in prison.

charge
{i} görev

Seni kim görevlendirdi? - Who put you in charge?

Tom resmi olarak görevlendirilmedi. - Tom hasn't been officially charged.

charge
(Askeri) Tank hücumu
charge
dolmak
charge
{i} iddia
charge
{f} uyarmak
charge
fiyat talep etmek
Deutsch - Englisch
incrimination
libel
imputation
plaint
accusation
charge