beschlagnahmen

listen to the pronunciation of beschlagnahmen
Deutsch - Türkisch
toplatma
tutukluk yapmak
havada kapmak
kaçırmamak
müsadere etmek
Englisch - Türkisch

Definition von beschlagnahmen im Englisch Türkisch wörterbuch

confiscate
{f} istimlak etmek
confiscate
{f} kanunen el koymak
confiscate
{f} (mala) el koymak, -i müsadere etmek; (yasaklanmış şeyi) toplamak
confiscate
zaptetmek
confiscate
el koymak

Bıçağına el koymak zorunda kalacağım. - I'll have to confiscate your knife.

confiscate
el koy

Sınıfta çalmaya başladıktan sonra Öğrenci cep telefonuna el koydurdu. - The student had his cellphone confiscated after it began to ring in class.

Tom'un bıçağına el koydum. - I confiscated Tom's knife.

confiscate
kamulaştırmak
to confiscate
el koyma
confiscate
{f} -e haciz koymak, -i haczetmek
confiscate
{f} haczetmek
confiscate
el koy,zaptet