besbellilik

listen to the pronunciation of besbellilik
Türkisch - Englisch
obviousness
patency
besbelli
obvious

Tom was obviously upset. - Tom besbelli üzgündü.

It's obvious why his stomach hurts. - Onun midesinin niçin ağrıdığı besbelli.

besbelli
self-evident
besbelli
apparentness
besbelli
very clear
besbelli
goes without saying
besbelli
evidently

Tom evidently was here early this morning. - Tom bu sabah erken saatlerde besbelli buradaydı.

Evidently he does not want to speak to me. - Onun benimle konuşmak istemediği besbelli.

besbelli
obviously

Tom wants to help, but obviously can't. - Tom yardım etmek istiyor ama besbelli edemiyor.

Tom is obviously upset about something. - Tom besbelli bir şey hakkında üzgün.

besbelli
evident

Tom evidently was here early this morning. - Tom bu sabah erken saatlerde besbelli buradaydı.

Evidently he does not want to speak to me. - Onun benimle konuşmak istemediği besbelli.

besbelli
as plain as a pikestaff
besbelli
obvious, evident, self-evident, patent; obviously, evidently
besbelli
1.obvious, very clear
besbelli
manifestly
besbelli
apparent
besbelli
self evident
besbelli
patent
besbelli
it goes without saying
besbelli
bald
besbelli
selfevident
Türkisch - Türkisch

Definition von besbellilik im Türkisch Türkisch wörterbuch

BESBELLi
Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki: "Açlığını kim duyar eğri ovaların, yanık dağların / Ölülerin duymadığı besbelli."- F. H. Dağlarca
BESBELLi
Açık, apaçık, çok belli: "Acı çektiği besbelliydi."- E. İ. Benice
besbelli
Açık, apaçık, çok belli
besbelli
Anlaşıldığına göre, anlaşılıyor ki
besbellilik
Favoriten