Tom is obviously upset about something.
- Tom besbelli bir şey hakkında üzgün.
It's very obvious that he likes me.
- Onun beni sevdiği besbelli.
Tom evidently was here early this morning.
- Tom bu sabah erken saatlerde besbelli buradaydı.
Evidently he does not want to speak to me.
- Onun benimle konuşmak istemediği besbelli.
Tom wants to help, but obviously can't.
- Tom yardım etmek istiyor ama besbelli edemiyor.
Tom was obviously upset.
- Tom besbelli üzgündü.
Tom evidently was here early this morning.
- Tom bu sabah erken saatlerde besbelli buradaydı.
Evidently he does not want to speak to me.
- Onun benimle konuşmak istemediği besbelli.