I intend to go to the barbershop.
- Berbere gitmek niyetindeyim.
I go to the barber's once a month.
- Ayda bir kez berbere giderim.
Is there a hairdresser in the hotel?
- Otelde bir berber var mı?
I visited the hairdresser.
- Berberi ziyaret ettim.
Do you know which barbershop Tom usually goes to?
- Tom'un genellikle hangi berbere gittiğini biliyor musun?
How many barbers work in that barbershop?
- O berber dükkanında kaç tane berber çalışır.
Neden Berberice olarak söylemiyorsun?
- Why don't you say it in Berber?
Cezayir'in berbericedeki adı Ldzayer dir.
- Algeria is called Ldzayer in Berber.
Onun Berberi dilindeki bütün cümlelerini çevirdim.
- I translated all her sentences in Berber.
Fas'a Berberi dilinde Meṛṛuk denilir.
- Morocco is called Meṛṛuk in Berber.