benzinlik

listen to the pronunciation of benzinlik
Türkisch - Englisch
filling station
gas station
petrol station
{k} filling station, gas station
petrol station, filling station
benzin
gasoline

The cost of gasoline keeps on going up. - Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

benzin
petrol

The petrol station is open seven days a week. - Benzin istasyonu haftanın yedi günü açık.

Our car ran out of petrol after ten minutes. - On dakika sonra arabamın benzini bitti.

benzin
gas

He contrived a new engine that does not use gas. - O, benzin kullanmayan yeni bir motor icat etti.

He puts aside some gas. - O bir kenara biraz benzin koydu.

benzin
{i} fuel

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

Gasoline is more flammable than fuel oil. - Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.

benzin
gasolin
benzin
(Otomotiv) petroleum
benzin
(Jeoloji) benzene
benzin
(Otomotiv) volatility
benzin
cleaner's naphtha
benzin
gasolene
benzin
benzine
benzin
petrol, gas, gasoline
benzin
benzoline
benzin
{i} juice
Englisch - Englisch

Definition von benzinlik im Englisch Englisch wörterbuch

benzin
{i} fuel, petrol, solvent used in industry
Türkisch - Türkisch
Benzin istasyonu, akaryakıt istasyonu
benzin
Bir tür organik yağ çözücü
benzin
Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı yaklaşık 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu bulunan bir sıvı
benzin
Benzen
Englisch - Türkisch

Definition von benzinlik im Englisch Türkisch wörterbuch

benzin
(Tıp) (e) Benzin (yağ, kauçuk, reçina vs. eritmek için kullanılan bir sıvı)
benzinlik
Favoriten