I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
She had a mole on her face.
- Onun yüzünde bir ben var.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.