I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.