Please don't get me wrong.
- Lütfen beni yanlış anlamayın.
He tried to get me to help him.
- Beni ona yardım ettirmeye çalıştı.
partiye bendi de götürün.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.