beneficence; liberality

listen to the pronunciation of beneficence; liberality
Englisch - Türkisch

Definition von beneficence; liberality im Englisch Türkisch wörterbuch

benefit
{f} yararlanmak
benefit
{i} menfaat

Bu senin menfaatin için. - This is for your benefit.

benefit
{i} fayda

Güzel olmanın bir sürü faydası vardır. - There are many benefits to being beautiful.

Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır. - This law will benefit the poor.

benefit
{i} yarar

Onun yararına onlara yardımcı olduğu kesindir. - It is certain that he helped them for the benefit of himself.

Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar. - Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.

benefit
{i} çıkar
benefit
{f} yararı dokunmak
benefit
yararlı olmak
benefit
yardım (parası)
benefit
yararına olmak
benefit
(Ticaret) ek ödemeler
benefit
kâr

Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır. - It will be to our mutual benefit to carry out the plan.

benefit
işsizlik ve sağlık ödeneği
benefit
{f} -in yararına olmak, -e yararlı olmak, -e yararı dokunmak; from -den yararlanmak, -den faydalanmak, -den istifade etmek
benefit
{f} yarar sağla

Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır. - You will benefit by a trip abroad.

Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır. - The community will benefit from the new industry.

benefit
{i} yardım toplama faaliyeti
benefit
(Mukavele) fayda, kar, yarar
benefit
menfaat için tertiplenen eğlence veya gösteri
benefit
benefit of clergy eskiden ruhban sınıfına tanınan dokunulmazlık imtiyazı
benefit
{f} faydası olmak
Englisch - Englisch
benefit
beneficence; liberality
Favoriten