Bu akvaryumun bir sualtı tüneli var.
- This aquarium has an underwater tunnel.
Bir hidrofon sualtında kullanılmak üzere tasarlanmış bir mikrofondur.
- A hydrophone is a microphone designed to be used underwater.
Üç dakika boyunca su altındaydı.
- He was underwater for three minutes.
Tom bir nefeste su altında otuz metre yüzebileceğini iddia ediyor.
- Tom claims that he can swim thirty meters underwater on one breath.
Ben genç bir kızken hep sualtında yaşamak istedim.
- When I was a young girl, I always wanted to live underwater.
Tom bir nefes aldı ve sonra sualtında yüzmeye başladı.
- Tom took a breath and then started swimming underwater.
Suyun altında ağlamak mümkün mü?
- Is it possible to cry underwater?