For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.