partiye bendi de götürün.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Where do all these moles come from?
- Tüm bu benler nereden geliyor?
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
For God's sake, get me out of here!
- Allah aşkına beni buradan çıkarın.
Please get me hotel security.
- Lütfen beni otel güvenliğine götürün.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.