Onlar alt katta yaşıyor.
- They live downstairs.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
- I left my dictionary downstairs.
Tom alt katta bekliyor.
- Tom is waiting downstairs.
Onlar alt katta yaşıyor.
- They live downstairs.
Onlar alt kata indiler.
- They walked downstairs.
Onun alt kata geldiğini duydum.
- I heard him coming downstairs.
Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.
- Please use the bathroom downstairs.
Tom Mary'nin alt kattaki komşusu.
- Tom is Mary's downstairs neighbor.
Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
- We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.
Giyin ve aşağıya gel.
- Get dressed and come downstairs.
Akşam yemeği için aşağı kata inelim.
- Let's go downstairs for dinner.
Aşağı katta bekliyor olacağım.
- I'll be waiting downstairs.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
- He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
Tom'u aşağıda karşılayacağım.
- I'll meet Tom downstairs.