Tom iş için uygun çocuktur.
- Tom is the proper boy for the job.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Hadi bunu doğru düzgün yapalım.
- Let's do this properly.
Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?
- Are you brushing your teeth properly?
Tom ismimi doğru dürüst nasıl telaffuz edeceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to pronounce my name properly.
Bazen iyice anlamak için hata yapmalısın.
- Sometimes you should sometimes make a mistake to be properly understood.