Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
- It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.
Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
O bana biraz garip geldi.
- It's a bit strange to me.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog will bark at strangers.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
- Sometimes he can be a strange guy.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.