belli belirsiz

listen to the pronunciation of belli belirsiz
Türkisch - Englisch
vaguely

Tom looked vaguely embarrassed. - Tom belli belirsiz mahcup görünüyordu.

That man looks vaguely familiar. - Şu adam belli belirsiz tanıdık görünüyor.

slightly
tenuous
hardly visible
faint, shadowy, indistinct
indistinctly
nebulously
{s} faint
{s} imperceptible
shadowy
{s} soft
{s} slight
{s} indistinct
dreaming
{s} nebulous
{s} dreamy
{s} insensible
{s} tentative
belli belirsiz bir şüphe
a lurking suspicion
belli belirsiz görünmek
loom up
belli belirsiz görünmek
peer
belli belirsiz görünmek
loom
belli belirsiz gülümseme
a suspicion of a smile
belli belirsiz olma
nebulousness
belli belirsiz şey
suspicion
Türkisch - Türkisch
belli belirsiz
Favoriten