Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
It will rain perhaps tomorrow.
- Yarın belki yağmur yağacak.
Maybe you are working too hard.
- Belki de çok çalışıyorsunuz.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
I probably shouldn't have asked Tom that question.
- Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.