belki

listen to the pronunciation of belki
Türkisch - Englisch
maybe

When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. - Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

perhaps

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

I studied for perhaps two hours. - Belki iki saat boyunca ders çalıştım.

perchance
i dare say
perhaps, maybe
peradventure
possibly

The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades. - Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

contingently
mayhap
likely
haply
lest

I took my umbrella lest it rain. - Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.

belki de
maybe

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

Maybe Tom didn't see us. - Belki de Tom bizi anlamadı.

belki de
it's possible that
belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

You should probably tell Tom you don't want to do that. - Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir.

I'm probably hungrier than you are. - Ben belki de senden daha açım.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
belki de
presumably
garip belki ama
strangely enough
Türkisch - Türkisch
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ