belirtici

listen to the pronunciation of belirtici
Türkisch - Englisch
demonstrative
enunciative
descriptive
determiner
(Dilbilim) indice
(Dilbilim) marker
indicative
distinguishing
diacritical
significant
belirtici ek
epexegesis
belir
(Bilgisayar) appear

A look of contentment appeared on his face. - Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.

Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared. - Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.

belir
appearing
görev belirtici cümle
(Bilgisayar) mission statement
belir
spring up
acil durum pozisyon belirtici telsiz beykını
(Askeri) emergency position-indicating radio beacon
mevki belirtici radyo cihazı
(Havacılık) compass locater
belirtici
Favoriten