The date of the event is to be determined.
- Etkinliğin tarihi belirlenecektir.
They determined the date for the trip.
- Seyahat için tarihi belirlediler.
The lawyer determined his course of action.
- Avukat eylemin rotasını belirledi.
You should respect the rules your parents set for you.
- Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.
I set some goals for myself.
- Ben kendim için bazı hedefler belirledim.
A spectrometer uses light to identify the chemical composition of matter.
- Bir spektrometre, maddenin kimyasal bileşimini belirlemek için ışık kullanır.
Can you identify the problem areas?
- Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?
What was the determining factor in this case?
- Bu durumda belirleyici faktör neydi?
I'd like to determine the value of this painting.
- Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
The lawyer determined his course of action.
- Avukat eylemin rotasını belirledi.