belâgat

listen to the pronunciation of belâgat
Türkisch - Englisch
fluent and appropriate manner of speaking
eloquence
rhetoric
rhetoric
elocution
Türkisch - Türkisch
mecaz - Bir şeyde gizli olan derin anlam
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği: "Gülünç olduğu kadar hazin bir belâgati varmış."- H. F. Ozansoy
edebiyat - Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak, hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
(mecaz) Bir şeyde gizli olan derin anlam
(edebiyat) Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak, hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik
(Hukuk) Güzel ve prüzsüz söz söyleme; söz söyleme ustalığı
(Osmanlı Dönemi) Belâgat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. Ve maani, beyan, bedi' diye üç kısma ayrılır. Bu gün Edebiyat denilen bilgiye, ilm-i belâğat denilir. (Edb. L.)(Arkadaş! Kelâmların hüsnünü artıran ve güzelliğini fazlaca parlatan belâgatın esaslarından biri de şudur ki: Bir havuzu doldurmak için etrafından süzülen sular gibi, beliğ kelâmlarda da zikre
(Osmanlı Dönemi) Hitâbettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san'atı. Muktezâ-yı hâle mutâbık söz söylemek
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği: "Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış."- H. F. Ozansoy
iyikonuşma sözle inandırma yeteneği
iyi konuşma, sözle inandırma sanatı
Bir şeyde gizli olan derin anlam
(Osmanlı Dönemi) hitap ettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakîkatli söz söyleme sanatı, hâlin gerektirdiğine uygun söz söylemek
Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak, hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
Söz sanatlarını inceleyen bilim dalı
Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
belâgat-ı eda
üslubun muhataba uygun olması
belâgat-ı kuraniye
Kur'an'ın yerinde ve güzel anlatımı
Englisch - Türkisch
sözün düzgün,kusursuz,güzel ve muhtabın durumuna uygun söylenmesi,bu sanatı öğreten ilim dalı
belâgat-ı mâneviye
mânadaki belâgat,yani yerindelik ve güzellik
belâgat-ı mûcizekârane
insanı âciz bırakan yani benzeri yapılamayan belâgat,sözün yerinde ve güzel söylenmesi
belâgat
Favoriten