He dismissed the idea out of hand.
Clean things as you go so that the mess does not get out of hand.
He bad to open wyde his brazen gate, / Which long time had bene shut, and out of hond / Proclaymed ioy and peace through all his state .
You can't expect me to always think of everything!
- Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
Did that hotel meet your expectations?
- Otel beklentilerini karşıladı mı?
Hold on a moment, please.
- Biraz bekleyin, lütfen.
Can you hold on a little longer?
- Biraz daha bekler misiniz?
Hang on a minute. There's quite a few black chess pieces over there.
- Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.
Now, hang on a second.
- Şimdi, bir saniye bekle.
I'll wait here until she comes.
- O gelene kadar burada bekleyeceğim.
Please wait half an hour.
- Lütfen yarım saat bekle.
The math homework proved to be easier than I had expected.
- Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
The garden was larger than I had expected.
- Bahçe beklediğimden daha büyüktü.
Tom hit the pause button.
- Tom bekletme butonuna bastı.
Tom put the key in the lock and paused a moment before he turned it.
- Tom anahtarı kilide taktı ve onu çevirmeden önce bir süre bekledi.
Waiting for a bus, I met my friend.
- Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum.
We men are used to waiting for the women.
- Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
Awaiting your quick response . . .
- Hızlı yanıtın bekleniyor.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
We just need to bide our time.
- Sadece uygun zamanı beklemeliyiz.
We need to bide our time.
- Zamanımızı beklemeliyiz.
Please wait for me at the station.
- Lütfen beni istasyonda bekleyin.
I'll wait for him for an hour.
- Onu bir saat bekleyeceğim.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
We always look forward to Tom's annual visit.
- Tom'un yıllık ziyaretini her zaman sabırsızlıkla bekleriz.
Tom told me he had nothing to look forward to.
- Tom bana sabırsızlıkla beklediği bir şeyi olmadığını söyledi.