being only one of its self

listen to the pronunciation of being only one of its self
Englisch - Türkisch

Definition von being only one of its self im Englisch Türkisch wörterbuch

unique
biricik
unique
eşsiz

Bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var. - These flowers have a unique smell.

Bu kitap birçok yönden eşsizdir. - This book is unique in many ways.

unique
bir tane
unique
eşsiz şey
unique
nadir şey
unique
türüne az rastlanan
unique
özebir
unique
emsali kalmamış
unique
(Havacılık) birtane eşsiz
unique
tek

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki tek süper güç olmak istiyor. - United States want to be the World unique superpower.

Onun tekniği eşsiz ve kesinlikle şaşırtıcıydı. - His technique was unique and absolutely amazing.

unique
az bulunur
unique
Müfret
unique
{s} tek, yegâne
unique
{s} bir değerli [mat.]
unique
{s} mükemmel
unique
{s} rakipsiz
unique
(sıfat) tek, benzersiz, biricik, rakipsiz, yegâne, eşsiz, mükemmel, bir değerli [mat.], özgün
unique
{s} eşsiz, benzersiz, emsalsiz
Englisch - Englisch
unique
being only one of its self

    Silbentrennung

    be·ing on·ly one of its self

    Türkische aussprache

    biîng ōnli hwʌn ıv îts self

    Aussprache

    /ˈbēəɴɢ ˈōnlē ˈhwən əv əts ˈself/ /ˈbiːɪŋ ˈoʊnliː ˈhwʌn əv ɪts ˈsɛlf/
Favoriten