Benzetme esasen doğrudur.
- The analogy is essentially correct.
Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
- Laughter is essential in a good relationship.
Sarmısak presine benzer, patates presi lefse ,Norveç patates yemeği, yapmak için gereklidir.
- The potato ricer, similar to the garlic press, is essential to making lefse.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Tom temel olarak haklıydı.
- Tom was essentially right.
Bilgi toplamak, gezinin temellerinden biridir.
- Gathering information is one of the essentials of travel.
Dış tavsiye gerekli olabilir.
- Outside advice may be necessary.
O toplantıya gitmemiz gerekli olmayabilir.
- It may not be necessary for us to go to that meeting.