being limited to a particular antibody or antigen

listen to the pronunciation of being limited to a particular antibody or antigen
Englisch - Türkisch

Definition von being limited to a particular antibody or antigen im Englisch Türkisch wörterbuch

specific
özel

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var. - In American football the defense has a specific job.

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

specific
{s} spesifik

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak. - I'm going to need you to be more specific.

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
Englisch - Englisch
specific
being limited to a particular antibody or antigen

    Silbentrennung

    be·ing li·mi·ted to a par·ti·cu·lar an·ti·bo·dy or an·ti·gen

    Türkische aussprache

    biîng lîmıtıd tı ı pırtîkyılır äntibädi ır äntıcın

    Aussprache

    /ˈbēəɴɢ ˈləmətəd tə ə pərˈtəkyələr ˈantēˌbädē ər ˈantəʤən/ /ˈbiːɪŋ ˈlɪmətəd tə ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈæntiːˌbɑːdiː ɜr ˈæntəʤən/
Favoriten