being in the centre

listen to the pronunciation of being in the centre
Englisch - Türkisch

Definition von being in the centre im Englisch Türkisch wörterbuch

central
{s} orta

Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir. - Kazakhstan is one of the developed countries in Central Asia.

Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi. - Tom wanted to visit Central America.

central
{s} merkezi

Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu? - Is the central heating warm enough in the winter?

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur. - The central nervous system consists of four organs.

central
(Tıp) Merkezi, merkezde bulunan, santral, centralis
central
özeksel
central
ana

Kıskançlık, Amerikan yaşamının ana gerçeğidir. - Envy is the central fact of American life.

Amerikan İç Savaşı, kitabın ana temasıdır. - The American Civil War is the central theme of the book.

central
temel

Cesaret, Hanuka'nın temel bir ilkesidir. - Bravery is a central principle of Hanukkah.

central
santral
central
uygun
central
{i} telefon santralı
central
{s} önde gelen
central
central heating kalorifer tesisatı
central
ortada olan
central
{s} esas

Bu hastalık esas olarak merkezi sinir sistemini etkiler. - This disease affects mainly on the central nervous system.

central
{s} ana, belli başlı
central
(isim) santral [amer.], santral memuru [amer.]
central
(Diş Hekimliği) Merkeze yakın olan
central
(sıfat) merkezi, merkezde olan, orta, esas, asıl, önde gelen, baş
Englisch - Englisch
central
being in the centre

    Silbentrennung

    be·ing in the cen·tre

    Türkische aussprache

    biîng în dhi sentır

    Aussprache

    /ˈbēəɴɢ ən ᴛʜē ˈsentər/ /ˈbiːɪŋ ɪn ðiː ˈsɛntɜr/
Favoriten