Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather

listen to the pronunciation of being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather
Englisch - Türkisch

Definition von being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather im Englisch Türkisch wörterbuch

tidy
{s} derli toplu

Tom odasını derli toplu tutar. - Tom keeps his room tidy.

tidy
{s} çok

Mary'nin dairesi çok düzenli. - Mary's apartment is very tidy.

Tom çok düzenli, değil mi? - Tom is very tidy, isn't he?

tidy
{s} düzenli, derli toplu, muntazam
tidy
{i} sandâlye arkası örtüsü
tidy
{s} şık
tidy
temizleyip nizama koymak
tidy
{f} (up) (dağınık bir yeri veya eşyayı) toplamak, bir
tidy
{s} tertipli
tidy
{s} epey
tidy
derleyip toplamak
tidy
(isim) ıvır zıvır kutusu, çöp sepeti, sandâlye arkası örtüsü
tidy
tidilydüzenle
tidy
tertip
tidy
düzenl

Yazlık temiz ve düzenliydi. - The cottage was clean and tidy.

Odanızı düzenli tutmalısınız. - You must keep your room tidy.

tidy
{f} düzenle

Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım. - I am not going out because I have to tidy my room.

tidy
tidiness düzen
tidy
(up ile) derleyip toplamak
tidy
kutu
tidy
(sıfat) düzenli, derli toplu, temiz, tertipli, şık, epey, çok
Englisch - Englisch
tidy
being in proper time; timely; seasonable; favorable; as, tidy weather
Favoriten