Onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyorum.
- I can't stand him suffering so much.
Acı çekme hayatın sefaletinden kaynaklanıyor.
- My suffering is due to life’s miseries.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Hayat niçin o kadar acı dolu?
- Why is life so full of suffering?
O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.
- He is suffering from an aggravated disease.
Çile çekmekten saçı ağardı.
- Her hair grayed with suffering.