being in a state of vertigo or dizziness; as, a swimming brain

listen to the pronunciation of being in a state of vertigo or dizziness; as, a swimming brain
Englisch - Türkisch

Definition von being in a state of vertigo or dizziness; as, a swimming brain im Englisch Türkisch wörterbuch

swimming
yüzme

John yüzme kulübündedir. - John is in the swimming club.

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

swimming
yüzerek

Nehri yüzerek geçen bir genç gördüm. - I saw a boy swimming across the river.

Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi? - Did you have a good time swimming and surfing?

swimming
yüzme sporu
swimming
yüzücülük
swimming
{f} yüz

Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik. - It was such a hot day that we went swimming.

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

swimming
yüzme işi, yüzme, yüzücülük
swimming
başa

Nehri yüzerek geçmeyi başardı. - He succeeded in swimming across the river.

O nehri yüzerek geçmeyi başardı. - He managed to cross the river swimming.

swimming
süratle
swimming
dönen yüzen
swimming
yüzmeye ait veya uygun
swimming
sulu
swimming
swimming pool swimming bathyüzme havuzu
swimming
yaşlı swimming hole derede yüzmeye elverişli derin kısım
swimming
yüzmeye yarayan
swimming
swimmingly kolaylıkla
swimming
{i} yüzüş

O, çocukların havuzda yüzüşünü izledi. - She watched the children swimming in the pool.

O, çocukların yüzüşünü izledi. - He watched the boys swimming.

Englisch - Englisch
swimming
being in a state of vertigo or dizziness; as, a swimming brain
Favoriten