being fried with the yolk unbroken

listen to the pronunciation of being fried with the yolk unbroken
Englisch - Türkisch

Definition von being fried with the yolk unbroken im Englisch Türkisch wörterbuch

fried
argo sarhoş
fried
{s} yağda kızarmış
fried
{s} kızartılmış

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

Kızartılmış tavuğun bir çatalla mı yoksa parmaklarınızla mı yenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? - Do you think fried chicken should be eaten with a fork or with your fingers?

fried
yağda pişirilmiş
fried
kavurma
fried
kızarmış

Biraz kızarmış et yedik. - We ate some fried meat.

Kızarmış balığı sevmem. - I don't like fried fish.

fried
{f} kızar

Tom, kızarmış tavuk seviyor. - Tom loves fried chicken.

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

fried
{s} sarhoş
Englisch - Englisch
fried

He always ate his eggs fried, never scrambled.

being fried with the yolk unbroken

    Silbentrennung

    be·ing fried with the yolk un·bro·ken

    Türkische aussprache

    biîng frayd wîdh dhi yōk ınbrōkın

    Aussprache

    /ˈbēəɴɢ ˈfrīd wəᴛʜ ᴛʜē ˈyōk ənˈbrōkən/ /ˈbiːɪŋ ˈfraɪd wɪð ðiː ˈjoʊk ənˈbroʊkən/
Favoriten