Elde herhangi bir iyi referans kitabım yok.
- I don't have any good reference book at hand.
Eldeki işe konsantre olalım.
- Let's concentrate on the job at hand.
Küresel bir kriz yakındır.
- A global crisis is at hand.
Giriş sınavımız çok yakındı.
- Our entrance examination was near at hand.
Lütfen bu kitabı el altında tutun.
- Please keep this book at hand.
Daima sözlüğünü el altında bulundur.
- Always have your dictionary close at hand.
The problem at hand is not the inability of the Arabs and the Jews to live together peacefully.