Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't at all useful.
O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.
- He's nothing more than a useful idiot.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
- This book may well be useful to you.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
İnek yararlı bir hayvandır.
- A cow is a useful animal.
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!