Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.
- She'd just begun to read the book when someone knocked on the door.
1812 Savaşı başlamıştı.
- The War of 1812 had begun.
Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.
- My memory of her has begun to recede.
1812 Savaşı başlamıştı.
- The War of 1812 had begun.
... But the journey has just begun. ...
... the number of people we are adding to the planet has begun to slow. ...