Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

begrudgery

listen to the pronunciation of begrudgery
Englisch - Türkisch

Definition von begrudgery im Englisch Türkisch wörterbuch

envy
kıskanç

Komşu kadın neredeyse kıskançlıktan öldü. - The neighbor woman nearly died of envy.

Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir. - Envy is one of the seven deadly sins.

envy
hasetlenmek
envy
çekemezlik
envy
gıpta edilen kimse veya şey
envy
imrenti
envy
{f} gıpta etmek
envy
{f} gözü kalmak
envy
{f} çekememek
envy
{i} haset

Haset etmek günahtır. - To feel envy is a sin.

envy
{i} gıpta
envy
{i} gıpta edilen şey
envy
imren

Kıskançlık imrenme ile aynı değildir. İkisini karıştırmayın. Bir fark var. - Jealousy is not the same as envy. Do not confuse the two. There is a difference.

Bir yandan da ona imreniyorum; tam olarak ne istediğini biliyor ve onu elde etmekten çekinmiyor. - In some ways, I envy him; he knows exactly what he wants and he's not afraid to take it.

envy
{f} kıskan

O, arkadaşlarını kıskanıyordu. - He was the envy of his friends.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik. - The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.

envy
imrenmek
envy
kıskançlık

Kıskançlık, Amerikan yaşamının ana gerçeğidir. - Envy is the central fact of American life.

Komşu kadın neredeyse kıskançlıktan öldü. - The neighbor woman nearly died of envy.

envy
çekememezlik
envy
{f} kıskanmak
Englisch - Englisch
envy