Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.
- A convergent sequence is bounded.
Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek.
- The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.
Mary kontrollü bir eşti.
- Mary was a controlled wife.
Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti.
- Fadil controlled the drug trade in the area.
Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.
- Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself.
Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.
- A convergent sequence is bounded.
This is a limited time offer to new customers only.
- Dies ist ein zeitlich begrenztes Angebot, das nur für Neukunden gilt.
When your resources are limited, you have to prioritize.
- Wenn Deine Mittel begrenzt sind, dann mußt Du Prioritäten schaffen.