Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım.
- I think I have to begin working on my homework.
Ne zaman başlamak istersin?
- When would you like to begin?
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
- The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
- Let's go back before it begins to rain.
In the beginning God created the heavens and the earth.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
I'm beginning to understand.
- I am beginning to understand.
... Let's begin with tonal distribution. ...
... times I will begin at the piano. ...