before unused or unknown; new; as, a book full of original matter

listen to the pronunciation of before unused or unknown; new; as, a book full of original matter
Englisch - Türkisch

Definition von before unused or unknown; new; as, a book full of original matter im Englisch Türkisch wörterbuch

original
{i} orijinal

Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir. - The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

original
{i} asıl

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır. - This land was expropriated from its original owner decades ago.

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi. - Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

original
kopya olmayan
original
başlangıç

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

original
hamıdan seçilen
original
özüne mahsus
original
gayriadi
original
{s} esas
original
{s} ilk, asıl: Who was the original owner of this car? Bu arabanın ilk sahibi kimdi?
original
aslı

Sanıyorum aslında düşündüğümden çok daha fazlasına ihtiyacımız var. - I think we need a lot more than I originally thought.

Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum. - I now live in Helsinki, but I'm originally from Kuopio.

original
(isim) orijinal, asıl, asıl nüsha, orijinal kimse, ilginç tip, özgün canlı
original
müsvedde
original
{i} ilginç tip
original
menşe
original
{s} el değmemiş
original
özgün, orijinal özgün
original
{s} yaratıcı

Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir. - The work I'm doing now requires originality.

original
orij

Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun? - What do you think of the original plan?

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

original
{i} özgün canlı
Englisch - Englisch
original
before unused or unknown; new; as, a book full of original matter

    Silbentrennung

    be·fore un·used or unknown; new; as, a book full of o·rig·i·nal mat·ter

    Aussprache

Favoriten