Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
- Tom was lucky to grow up bilingual.
Boston büyümek için harika bir yerdi.
- Boston was a great place to grow up.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
Japonya'da nerede büyüdünüz?
- Where in Japan did you grow up?