Definition von beceriksizce im Türkisch Englisch wörterbuch
- clumsily
Measureless fear makes always to act clumsily.
-Ölçüsüz korku daima beceriksizce hareket ettirir.
My hair is clumsily cut.
-Saçım beceriksizce kesilir.
- awkwardly
She bent awkwardly in front of me.
-O beceriksizce önümde eğildi.
Tom smiled awkwardly.
-Tom beceriksizce gülümsedi.
- lubberly
- unsuccessfully
- incompetently
- bumbling
- inaptly
- clumsyly
- beceriksiz
- awkward
Tom smiled awkwardly.
-Tom beceriksizce gülümsedi.
She bent awkwardly in front of me.
-O beceriksizce önümde eğildi.
- beceriksizce yapılmış iş
- botch
- beceriksizce boyamak
- daub
- beceriksizce atak
- fumble
- beceriksizce yapmak
- foozle
- beceriksizce yapmak
- fumble
- beceriksizce yapılan
- fumbling
- beceriksiz
- inept
I'm not usually this inept.
-Genellikle bu kadar beceriksiz değilim.
- beceriksiz
- {s} ineffective
- beceriksiz
- helpless
- beceriksiz
- unskilled
- beceriksiz
- incapable
- beceriksiz
- helplessly
- beceriksiz
- gawkish
- beceriksiz
- heavy
- beceriksiz
- all thumbs
He seems to be all thumbs.
-O, beceriksiz görünüyor.
- beceriksiz
- heavy-handed
- beceriksiz
- ham-fisted
- beceriksiz
- ne'er-do-well
- beceriksiz
- amateurish
- beceriksiz
- good for nothing
- beceriksiz
- muddleheaded
- beceriksiz
- unsuccessful
- beceriksiz
- boor
- beceriksiz
- half-assed
- beceriksiz
- ham-handed
- beceriksiz
- left-handed
- beceriksiz
- (deyim) all fingers and thumbs
- beceriksiz
- blundering
- beceriksiz
- loser
You're a pathetic loser.
-Zavallı bir beceriksizsin.
- beceriksiz
- never-do-well
- beceriksiz
- {s} powerless
- beceriksiz
- {i} bumbling
- beceriksiz
- gawky
- beceriksiz
- hopeless
- beceriksiz
- unhandy
- beceriksiz
- clumsy
Tom is old and clumsy.
-Tom yaşlı ve beceriksiz.
He is clumsy with his hands.
-O elleriyle beceriksizdir
- beceriksiz
- bumbler
- beceriksiz
- unskillful
- beceriksiz
- amateur
- beceriksiz
- duffer
- beceriksiz
- {s} rude
- beceriksiz
- ineffectual
- beceriksiz
- bungler
- beceriksiz
- impractical
Compared to her, I'm very impractical.
-Ona göre, çok beceriksizim.
- beceriksiz
- feckless
- beceriksiz
- lubber
- beceriksiz
- gauche
- beceriksiz
- resourceless
- beceriksiz
- ham fisted
- beceriksiz
- maladroit
- beceriksiz
- oafish
- beceriksiz
- inefficacious
- beceriksiz
- left handed
- beceriksiz
- ham handed
- beceriksiz
- incompetent
Tom is completely incompetent.
-Tom tamamen beceriksiz.
Tom seemed incompetent.
-Tom beceriksiz görünüyordu.
- beceriksiz
- slouch; oaf
- beceriksiz
- clumsy, unskillful, awkward, incapable, inept, incompetent, ham-fisted, ham-handed, hopeless, feckless, amateurish; ineffectual, unsuccessful
- beceriksiz
- inexpert
- beceriksiz
- ne'er do well
- beceriksiz
- never do well
- beceriksiz
- inapt
- beceriksiz
- unskilful
- beceriksiz
- shiftless
- beceriksiz
- fumbling
- beceriksiz
- joker
- beceriksiz
- unhappy
- beceriksiz
- {s} manque
- beceriksiz
- bungling
- beceriksiz
- duff
- beceriksiz
- {i} oaf
- beceriksiz
- {i} slouch
- beceriksiz
- {s} unable
- beceriksiz
- {s} unaccomplished
- beceriksiz
- {s} untalented
- beceriksiz
- heavy handed
- beceriksiz
- ungraceful
Relevante Übersetzungen
Definition von beceriksizce im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Beceriksiz
- gıygıycı
- Beceriksiz
- (Osmanlı Dönemi) A'CEMÎ
- Beceriksiz
- (Osmanlı Dönemi) SÜTUH
- Beceriksiz
- argın
- beceriksiz
- Becerisi olmayan, usta olmayan: "O münasebetsiz ve beceriksiz adam, kısık bir sesle bütün gizli şeyleri anlattı."- A. Ş. Hisar
- beceriksiz
- Becerisi olmayan, usta olmayan