because a particular fact or situation is true seeing as

listen to the pronunciation of because a particular fact or situation is true seeing as
Englisch - Türkisch

Definition von because a particular fact or situation is true seeing as im Englisch Türkisch wörterbuch

seeing
dolayı

Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim. - I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.

seeing
bağ. (that) -eceğine göre; -diğine göre; hazır ...; madem, mademki: Seeing you're going to get her mail, would you mind getting mine too
seeing
{i} görme

Hepimiz, seni ve aileni görmeye can atıyoruz. - We are all looking forward to seeing you and your family.

Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim. - I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.

seeing
görerek

Doğum gününde burada olmayacaksın gibi görerek sana hediyeni şimdi vereceğimi düşündüm. - Seeing as you won't be here on your birthday, I thought I'd give you your present now.

seeing
{f} gör

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı. - Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.

seeing
görüyorum

O kızı görüyorum.

Bu gece Tom'u tekrar görüyorum. - I'm seeing Tom again tonight.

Ben burada bir trend görüyorum. - I'm seeing a trend here.

seeing
(isim) görme
seeing
için

Seni görmek için can atıyorum. - I'm looking forward to seeing you.

O seni görmek için sabırsızlanıyor. - He is looking forward to seeing you.

seeing
(bağlaç) madem, mademki
seeing
yüzünden
seeing
conj. madem
seeing
mademki

Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum. - Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.

Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur. - Seeing that she is tired, we had better stop for a while.

Englisch - Englisch
seeing
because a particular fact or situation is true seeing as

    Silbentrennung

    be·cause a par·ti·cu·lar fact or si·tu·a·tion I·s true see·ing as

    Türkische aussprache

    bîkôz ı pırtîkyılır fäkt ır sîçueyşın îz tru siîng äz

    Aussprache

    /bəˈkôz ə pərˈtəkyələr ˈfakt ər ˌsəʧo͞oˈāsʜən əz ˈtro͞o ˈsēəɴɢ ˈaz/ /bɪˈkɔːz ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈfækt ɜr ˌsɪʧuːˈeɪʃən ɪz ˈtruː ˈsiːɪŋ ˈæz/
Favoriten